Yanlış Stratejilerin Bedeli: Afganistan’da Uyuşturucu Üretimi, Kaçakçılığı ve Terörle Mücadelede Yapılan Hatalar
- Ecehan
- Mar 15
- 2 min read
Stratejiler, uyuşturucu üretimi, kaçakçılığı ve terörle mücadelede hayati bir rol oynar. Bu nedenle, doğru ve tarafsız verilere dayanmalıdır. Ayrıca, stratejiler düzenli olarak izlenmeli ve gerekli revizyonlar yapılmalıdır.
Afganistan’da terörle mücadelede başarısızlığın en önemli unsurlarından biri, önyargılı verilere dayanan yanlış stratejilerdi. NATO, UNODC, ABD ve Birleşik Krallık hükümetleri, Afganistan’daki terör gruplarının Afganistan’daki uyuşturucu üretimiyle bağlantılı olduğunu 2009 yılına kadar kabul etmedi. Bu durum, Afganistan’daki terörizm ve uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede büyük bir hata yapılmasına neden oldu. Yıllarca Taliban ve diğer terörist gruplar, uyuşturucu ticaretinden elde ettikleri gelirle silahlı faaliyetlerini finanse etti. Uyuşturucu parasıyla binlerce savaşçıyı işe aldılar ve eğittiler. Yetkililer, yasa dışı uyuşturucu ticaretinin terörizmle bağlantılı olduğunu kabul ettiğinde ise artık çok geçti. Radikal gruplar devletin tüm mekanizmalarına sızmış ve yolsuzluk dayanılmaz seviyelere ulaşmıştı. Sonuç olarak, NATO mücadelenin kaybedildiğini anladı ve Afganistan’dan çekilmeye karar verdi. Ancak bu karar da yanlış analizlere ve önyargılı bilgilere dayanıyordu. Çünkü NATO, BM, ABD ve Birleşik Krallık hükümet yetkilileri, Taliban’ın değiştiğine ve Afgan halkına daha iyi yaşam koşulları sağlayacağına inanıyordu. Ancak sonrasında BM Genel Sekreteri, Taliban’ın verdiği sözleri tutmadığını ve tüm yetkililerin kandırıldığını itiraf etti. BM, ABD, Birleşik Krallık ve NATO yetkilileri, doğru analiz yapmadı ve stratejilerini tarafsız veriler ve bilgiler üzerine kurmadı.
Bu yetkililerin iki kritik yanlış stratejisi nedeniyle Afganistan, şu anda BM, ABD, Birleşik Krallık ve birçok diğer ülkenin terör listesinde yer alan Taliban rejiminin elinde. Ancak en kötüsü, bu hataların sorumluluğunu kimsenin üstlenmemesi ve bu stratejik yanlışları yapanların hâlâ görevlerinde olup lüks gelirlerinin tadını çıkarmasıdır. Afgan halkı ise bu yanlışların bedelini ödemekte, insan haklarından uzak bir rejim altında acı çekmekte ve Afgan gençleri ile kadınları her geçen gün umutlarını kaybetmektedir.
Bir diğer stratejik hata ise Afganistan’daki afyon stoklarıyla ilgiliydi. UNODC, ABD, Europol ve Birleşik Krallık hükümetleri, Afganistan’da afyon stoklarının varlığını kabul etmedi (BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nde görev yaptığım süre boyunca yazdıklarım ve söylediklerime rağmen). Bu konuda başlıca sorumluluk, uluslararası toplumu yanlış yönlendiren UNODC yönetimine aittir. Buna ek olarak, aynı UNODC yöneticileri, ana uyuşturucu kaçakçılığı rotaları konusunda uluslararası toplumu yanıltmaya devam etmektedir. Örneğin, UNODC raporlarında Hindistan’da 12 milyon afyon türevi kullanan kişinin olduğu kabul edilmesine rağmen (bkz. Dünya Uyuşturucu Raporu uyuşturucu kullanımı ve yaygınlık tabloları), bu uyuşturucu tüketiminin kaynağı sorgulanmamaktadır. UNODC hâlâ Balkan rotasının ana afyon kaçakçılığı güzergâhı olduğunu söylemektedir, oysa Hindistan’daki eroin kullanıcılarının sayısı Avrupa’dakinden dört kat daha fazladır. Ayrıca UNODC raporlarında Afganistan’da büyük ölçekli metamfetamin üretimi olduğu belirtilmektedir. Ancak, bu üretimden ve Afganistan’daki afyon stoklarından kimlerin faydalandığına dair herhangi bir analiz yapılmamaktadır. Bu tür önyargılı, eksik ve yanlış bilgiler, uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığıyla mücadelede yanlış stratejilerin geliştirilmesine yol açmaktadır.
NATO, BM ve ana bağışçı ülkelerdeki ilgili ve akılcı yöneticilere, stratejilerini tarafsız veriler ve bilgilere dayandırmaları çağrısında bulunuyorum. Ayrıca, bu stratejik veri ve bilgilerin zamanında üretilmesi gerekmektedir. Örneğin, UNODC’nin Afgan Afyon Raporları, haşhaş hasadı tamamlandıktan yaklaşık 10 ay sonra yayımlanmaktadır. Dünya Uyuşturucu Raporu, raporun yayımlandığı yıldan iki yıl önce toplanan verilere dayanmaktadır (örneğin, 2024 Dünya Uyuşturucu Raporu, 2022’de toplanan verilere dayanmaktadır). Bu nedenle, uyuşturucu ve terörle ilgili veri toplama ve analiz süreçlerinin reforme edilmesi şarttır. Ayrıca, uyuşturucu ve terörizmle ilgili üretilen verilerin bağımsız bir şekilde izlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, yalnızca Afgan halkı değil, birçok diğer ülke de yanlış politika ve stratejilerin bedelini ödemeye devam edecektir.
Comentários